Eyl
26
Gönderen: admin, Düşünce, Eylül-26-2009

Rabbimiz Allah(cc)’ın insanlara gönderdiği ilahi kitapların indiriliş muradını özümseyerek, insanlığı her alanda kuşatan cahiliye pisliğine karşı, Tevhidi bilinci yaymayı varlığının temeli olarak gören dergimizin  tüm sayıları bu hassasiyet içerisinde hazırlanmaktadır. 

Cahiliyenin tarihsel bir olgu olmadığı, vahye dayanmayan, kaynağı ilahi olmayan  her türlü düşünce, gelenek, fikir ve yaşam şeklinin bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğine olan inancımız, bizleri, ulusal, laik, kemalist anlayışa karşı net bir mücadele içerisinde olmaya sevk etmiştir.
          

Ayrıca, modernizm ve dünyevileşme rüzgarıyla,  hayat algımızı, aile hayatımızı, Müslüman kadını, genci ve tüketim alışkanlıklarımızı tehdit eden, seküler bir yaşam modeli olarak bizlere sunulan modern cahiliyenin tüm alanlarına karşı da muhalif duruşumuzu öne çıkartmaktayız.
        

Tüm bunlarla beraber, dinleri -akideleri- unutturulmuş, tahrif edilmiş bir topluma, din olarak dayatılan her türlü uygulamalar,  bid’at ve hurafeler, yani gelenekselleşmiş tüm cahiliye adetleri de mücadele alanımız içerisine girmektedir.
 
 Dergimiz, hakim cahiliye unsurları ile olan mücadelesini, bütün Peygamberlerin yürüttüğü Tevhid ve şirk mücadelesinin devamı şevkiyle sürdürmektedir. Bu sebeple onların mücadele metotlarını örnek almakta, Nebevi yöntemin sınırlarına bağlı kalmaktadır. Hevasından konuşmayan Nebinin sünnetine bağlılığı tartışmasız olarak teşvik etmekte, mücadele sünnetinin işaretlerini takip etmektedir.

 Ulus devlet anlayışının sınır, bayrak, marş ve törenler gibi sembollerinden net bir şekilde ayrışarak, ümmet bilincini her daim diri tutmaya çalışan dergimiz, gerçekleştirdiği etkinliklerle bunun örnekliğini ortaya koymaya çalışmıştır.
         

Güney Lübnan’da İsrail saldırıları sonucu yaşanan trajedinin yansıtıldığı fotoğraf sergilerinde aktif görev alan heyetimiz, okurlarının katkılarını Lübnan’a gönderilen yardım gemisine ulaştıran bir köprü görevi görmüştür.
            

Amerika’nın Irak işgalinden hemen sonra, Ebu Gureyb zindanlarının sembol ismi olan Hacı Ali Kaysi’nin katıldığı Irak halkıyla dayanışma gecesi ise, bu topraklarda yaşayan tüm Müslümanların sesini Bağdat’a ulaştırmıştır. ABD ve müttefiklerinin oluşturduğu haçlı ittifakına karşı, bizlerin de Irak halkıyla müttefik olduğumuz, bu program vesilesiyle ortaya konmuştur.
           

 İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlardan sonra da sürekli bir eylemlilik içerisinde olunmuş, Gazze’nin zaferi organizasyonunda, İstanbullu Müslümanların selamı, tüm Filistinlilere ulaştırılmıştır.
         

Pakistan’ın ABD işgalindeki Afganistan sınır bölgesinde, Amerikan desteğiyle gerçekleştirdiği saldırılar ve sonuçlarını kınayan dergimiz, düzenlediği bilgilendirme paneli ile safını belli etmeye gayret göstermiştir.

 Dergimizle özdeşleşen “Bugünün İhyasından Yarının İnşasına” parolası sadece bir gereklilik üzere kullanılmamaktadır. Bu parola, Medineleri inşa eden, Mekke’yi fetheden neslin 13 sene Rasulullah(sav) tarafından ihya edildiği gerçekliğine vurgu yapmakta, dergi çalışmamızın, işgal altındaki yürekleri, toprakları fethedecek muvvahhid, mücahid, muttaki bir neslin ihyasına yönelik bir çaba olduğuna işaret etmektedir.
 
Dergimiz okurlarından dergiyi ciddi bir denetime tabi tutmalarını beklemektedir. Promosyona endeksli olmayan, Allah’ın rızasına ulaştıracak bilgi ve tavrın peşinde olan nitelikli bir okuyucunun dergiye yönelik gerçekleştireceği her türlü öneri ve ikaz, değerlendirmeye tabi tutulacak ve bizler için bir değer ifade edecektir.

 Yeni bir Kur’an neslinin umuduyla sürdürdüğümüz seyahatimiz, böyle bir neslin oluşmasıyla son bulacaktır…


Comments are closed.