Gazze Şeridi, son aylarda yalnızca işgal ordusunun saldırılarıyla değil, aynı zamanda ağır bir insani krizle de karşı karşıya kalmış bulunuyor. İşgalci İsrail, Gazze’ye yönelik saldırılarını 18 Martta yeniden başlatmış ve iki ay süren ateşkesten sonra ablukayı sıkılaştırarak bölgeye yönelik insani yardım geçişlerini tamamen engellemişti. OCHA ve UNRWA, bu engellemelerin bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdiğiyle ilgili raporlar yayımladı.
Birleşmiş Milletler Filistin Mültecileri Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) ve Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yayımlanan raporlar, bölgedeki durumun ne kadar endişe verici olduğunu ortaya koymakta.
Yardımların Gazze’ye girişi, sadece gıda ve tıbbi malzeme açısından değil, aynı zamanda kriz bölgelerinde çalışan ekiplerin güvenliği açısından da imkânsız hale geldiği raporlarda belirtiliyor. Bunun sonucunda, Gazze’deki gıda stoklarının tehlikeli derecede azaldığı ve yetersiz beslenmenin hızla yayıldığı uyarısı yapılıyor. Çatışmaların devam etmesi ve insani yardımın engellenmesi, Gazze’de yaşayan yüzbinlerce insan için yeni tehditler barındırıyor. Bu derin tehditler, açlık, barınma yetersizliği ve psikolojik travmalar olarak görülüyor.
UNRWA’nın açıklamalarına göre, son bir ay içinde Gazze’de yaklaşık yarım milyon Filistinli, İsrail işgal güçlerinin verdiği çok sayıda tahliye emri nedeniyle yeniden yerinden edildi. Bu zorunlu göç dalgası, Gazze’nin orijinal yüzölçümünün üçte birinden daha az bir alanda yoğunlaşmış durumda. Geriye kalan bu küçük alanlar ise “parçalanmış, güvensiz ve neredeyse yaşanamaz” bir hâle gelmiş bulunuyor. İnsanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için daha önce hiç karşılaşmadıkları kadar kötü koşullar altında mücadele etmek zorunda bırakıldılar.
OCHA’nın raporları da benzer şekilde Gazze’deki sivil yaşamın çökme aşamasına geldiğini ortaya koyuyor. Özellikle Han Yunus’un el-Mawasi bölgesinde yapılan incelemelerde, İsrail bombardımanları sonucu onlarca ailenin evlerini kaybettiği, bu ailelerin barınaksız kaldığı belirtiliyor. Aynı bölgede, zorla yerinden edilmiş binlerce insanın barındığı noktalarda da ağır insani koşullara tanıklık ediliyor. Barınak, gıda, su ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçların karşılanamaması, halkın yaşamını doğrudan tehdit altına almış görülüyor.
UNRWA ve OCHA’nın belirttiği en önemli meselelerden biri de kampların aşırı kalabalık olması. Bu durum, sığınmacıların yaşamlarını daha bir güçleştirmekte. Kamplar, temel hizmetlerin yetersiz olduğu, aşırı kalabalık ve güvenli olmayan alanlar hâline gelmiş durumda. Ayrıca, psikolojik destek eksikliği de önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere Gazzeliler şiddetli psikolojik travmalar geçirirken, herhangi bir psikososyal destek alamadıkları için durumları giderek daha da kötüleşiyor.
OCHA ve UNRWA’nın raporları, Gazze’deki gıda stoklarının da kritik seviyelere gerilediğini bizlere haber veriyor. Gazze genelindeki temel gıda maddelerinin temini giderek zorlaşmakta ve çok sayıda aile açlık sınırında yaşamaya devam etmekte. Yerinden edilen halkın çoğu, sadece yardım kuruluşlarınca hazırlanan günlük sıcak yemeklere bağımlı hale gelmiş durumda. Ancak bu mutfaklar, gıda malzemelerinin tükenmesiyle birlikte artık yetersiz kalıyor. Gıda dağıtımı sırasında yaşanan yoğunluk ve izdiham da yaralanmalara yol açıyor. Ayrıca, su ve temiz su kaynaklarına erişim de giderek daha sınırlı bir hale gelmiş…
UNRWA, OCHA ve diğer insani yardım kuruluşları, uluslararası toplumu Gazze’deki duruma acil müdahale etmeye çağırıyor. Yardım koridorlarının açılması ve özellikle gıda, su ve sağlık hizmetleri gibi temel insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaştırılması Gazze halkı için hayati önem taşıyor. Ayrıca, Gazze’deki sivil halkın güvenliğini sağlayabilmek için bölgedeki insani yardım ekiplerinin de güvenli bir şekilde çalışmalarına olanak tanınması gerekiyor.
Gazze’deki insani kriz, askeri bir çatışma değil, aynı zamanda küresel insani bir felaket haline geldi. Ablukanın derinleştirdiği bu kriz, sadece bölge halkını değil, aslında insanlığını kaybetmemiş herkesi ilgilendiriyor. Gazze’nin izzetli insanlarının hayatta kalabilmesi ve bu trajedinin son bulabilmesi için geç kalınmış olan daha fazla gecikmemeli, çocuklarımızın yüzüne utanmadan bakabilmek istiyorsak acilen harekete geçilmelidir.