Archive for the ‘Düşünce’ Category

 
Ara
31
Posted (admin) in Düşünce on Aralık-31-2011

İslam kardeşliğinin önündeki engelleri, Müslüman kardeşlik bağını zedeleyen unsurları konuşmadan önce şu suali sormamız gerekiyor. Hangi İslam, hangi Müslüman?

Read the rest of this entry »



 
Ağu
17
Posted (admin) in Düşünce on Ağustos-17-2010

Rejimle Hesaplaşmanın Yolu Sandık Değildir

12 Eylül darbe Anayasasına büyük bir antipatiyle bakmak ve referandumu darbecilerle hesaplaşmaya endekslemek, üzerinde düşünülmesi gereken bir noktadır. Şunu sormamız gerekir; daha önceki anayasaların durumu neydi ki 82 anayasası sorun olsun. Yine şu sorularda aklımıza gelmelidir; 90 yıldır bu topraklarda icra edilen kanunlar kime dayanmaktadır. Bu kanunlarla kimler susturulmuş, asılmış ve sürgün edilmiştir. Hangi değerlerimiz yok sayılmış, halka rağmen, halkın dini olan İslama rağmen hangi yasaların zorla, zorbaca ve süngü tehdidiyle icrasına geçilmiştir. Kaç tane anayasa yapılmış ve bu anayasaların temel nitelikleri olarak neler tespit edilmiştir. Bu soruların ışığında 82 anayasasının 90 yıllık rejimin yakın döneme yansımasından başka bir şey olmadığı görülebilmelidir. Bizim gündemimiz, halka bu acıları yaşatan zihniyet ile hesaplaşarak, toplumun Tevhidi hakikatleri kavramasına engel teşkil eden, hayatın her alanını kuşatan uygulamalarına son vermek olmalıdır.

Read the rest of this entry »



 
Mar
03
Posted (admin) in Düşünce on Mart-3-2010

Toplumun kitaplara olan ilgisi oldukça düşük seviyede… Okuyan, araştıran değil, seyreden -izleyen- ve değerlendirmelerini bu şablonlara göre gerçekleştiren insanlarla beraber yaşıyoruz. Bu hal, zihinsel tembelliğe sebebiyet vererek taklitçiliği ve önyargılarla hareket etmeyi peşinden getiriyor. Kişinin kendisi bir konuyu araştırma zahmetine girmediğinden, babadan, arkadaştan, mensup olduğu teşkilat büyüğünden aldığı temel bazı duyumları sarsmayacak, onları pekiştirecek konuşmalara, değerlendirmelere alıcılarını açıyor. Sadece bu yöndeki gelişmeleri takip ederek adeta zihin konforunu sarsmamayı tercih ediyor. Sorgulamanın bir bedeli olabileceğini hissedercesine mevcuda demir atıyor. Bugüne kadar savunduklarının aksine bir düşünüşe geçtiğinde ve hakikaten de kendine dürüst bir yapıya sahipse, okuma ve araştırmalarının sonucunu yerine getirmesi gerektiği ürpertisi ile kabuğuna çekilmeyi yeğliyor. Hayat tarzının değişeceği, babasıyla, eşiyle, patronuyla, arkadaşlarıyla ve aidiyet hissettiği camianın sorumlularıyla çatışacağı, huzurunu kaybedebileceği, yerinden olabileceği endişelerini aklından geçiriyor. Ve alıcılarının ayarıyla oynamamaya karar veriyor.

Read the rest of this entry »



 
Eki
09
Posted (admin) in Düşünce on Ekim-9-2009

 Dergi yazılı bir kültürdür. Topluma söyleyecek sözü olanların yazdıklarını kitlelere ulaştırır. Bir gazete, bir kitap gibi değildir. Gazete daha çabuk, hızlı tüketilir; zemini, ani geçişlere, kaymalara müsaittir. Kitapta ise bir seviye, ağırlık vardır. Dergiler bir düşüncenin, bir hareketin yazılı manifestosudur adeta… Topluma ne denileceği, nasıl söyleneceği kolektif bir akılla tespit edilir ve bu yayınlanır. Bu yönüyle dergiler daha sıcak ve daha hareketin merkezindedir. Bir döneme ait toplumsal hareketleri, düşünce ekollerini tanımak istediğinizde, o dönemin dergilerine bakmanız sizde ciddi bir kanaat oluşturur. Adeta hareketle beraber büyür, gelişir dergiler… Cemil Meriç, “… Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz. Dergi, hür tefekkürün kalesi. Belki serseri ama taze ve sıcak bir tefekkür. Kitap, çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi bir zekâlar topluluğunun. Bir neslin vasiyetnamesidir dergi; vasiyetnamesi, daha doğrusu mesajı. Kapanan her dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar…” sözüyle bu gerçeği ifade eder.
                   

Read the rest of this entry »



 
Eyl
26
Posted (admin) in Düşünce on Eylül-26-2009

Rabbimiz Allah(cc)’ın insanlara gönderdiği ilahi kitapların indiriliş muradını özümseyerek, insanlığı her alanda kuşatan cahiliye pisliğine karşı, Tevhidi bilinci yaymayı varlığının temeli olarak gören dergimizin  tüm sayıları bu hassasiyet içerisinde hazırlanmaktadır. 

Read the rest of this entry »



 
May
29
Posted (admin) in Düşünce on Mayıs-29-2009

İslami kimliğimiz gereği, karşılaştığımız problemlere yönelik rengimizi belli etmeli, şahsiyetimizi, ilkeli tavrımızı ortaya koyabilmeliyiz. Şahitlik bunu gerektirir. Açık bir şekilde Allah’ın senden istediğini beklediğini yerine getirmek ve mü’minliğin ne anlama geldiğini ispat etmek… 
          Read the rest of this entry »



 
Nis
05
Posted (admin) in Düşünce on Nisan-5-2009

İnsan doğduğu yeri, ırkını, cinsiyetini, ana ve babasını seçebilme durumunda değildir. Bu seçilemeyen vasıflar ne övünme ne de yerilme gerekçesi olabilir. Ayrıca, seçme durumunda olmadığımız bu özelliklerden dolayı herhangi bir mükafat veya ceza da söz konusu değildir.

Read the rest of this entry »



 
Mar
19
Posted (admin) in Düşünce on Mart-19-2009

İmani değerleri sahiplenerek yaşamanın marjinal olarak kabul gördüğü bir dönemden geçiyoruz. İmanın şahitliğini hayatın bütün alanında gerçekleştirebilmek her yiğidin işi değil artık. Etrafınızda, dillendirdiğiniz söyleme hemen dudak büken ve “halen orada mısınız” bakışıyla aşağılayarak bakan o kadar çok insan var ki.

Read the rest of this entry »



 
Şub
05
Posted (admin) in Düşünce on Şubat-5-2009

 Hz. Muhammed(s.a.v.) davet sürecinde pek çok engel ve zorluklarla karşılaşmıştır. Alay ve hakaret, fiili darp, taviz teklifleri ve öldürülme girişimlerini yaşamıştır. Bu dönemin en zor imtihanlarından birisi de muhasara ve ambargo olmuştur. 

Read the rest of this entry »



 
Oca
04
Posted (admin) in Düşünce on Ocak-4-2009

 İbadetlerimiz, hayatın içerisinde takınacağımız tüm tavırları kapsar. Dostumuzu, düşmanımızı, sevgimizi, nefretimizi, öfke ve merhametimizi Allah’ın emrettiği gibi belirlemek, tıpkı namaz, oruç gibi bir ibadettir. Bunu ihmal ve ihlal eden, ya gaflet, yada inkar içerisinde olmuş olur. Her iki durumda, hüsran ve ziyan olduğundan bir mü’min için kabul edilemez tercihlerdir. Kur’an’ın tabiriyle fısktır, yoldan çıkıştır.
 “Eğer onlar Allah’a, peygambere ve O’na indirilen Kur’an’a inansalardı, kâfirleri dost edinmezlerdi. Onların çoğu fasık, yoldan çıkmış kimselerdir” (5/Maide 81)
 

Read the rest of this entry »